Patates Yiyenler”de, tümü köylü elbiselerine bürünmüş iki erkek, iki kadın ve bir çocuktan oluşan beş figür resmedilmiştir. Tarlada çalışılmış uzun bir günün ardından, pörsümüş, aşınmış kare bir yemek masası çevresinde biriken, bitkin düşmüş insanları görmekteyiz. Sol üst tarafta zar zor görünen duvar saati, akşamın 7’sini göstermektedir.
Masada oturanlar arasında, oldukça belirgin bir çift ilişkisi dikkati çeker; resmin soluna yerleştirilmiş genç çift ile sağdaki yaşlı çiftin birbirine dönük bir oturuş tarzı var. Bu genç çifte yönelmiş bir de çocuk. Ama bu çocuğun arkası niçin bize dönük? Muhtemelen, ailenin diğer fertlerinin hallerine benzer bir ifade sunacak yaşta olmadığı için, ressam küçük kızı tabloya öyle yerleştirmiş. Öyle ya, toprağa bağlı bir köylü ailenin çocuğu, henüz yetişkinler kadar yorgun, endişeli, pörsümüş ve monotonlaşmış bir ifade verebilir mi bize?
Öte yandan, genç kadın kocası olduğunu düşündüğümüz adama bakarak bir
konuşmayı tamamlar görünürken, bu adam düşüncelere boğulmuş durumda. Acaba, ürünü tehdit eden doğa koşulları mı var aklında? Yoksa satamadığı için elinde kalan mahsulü mü düşünüyor? Hatta satmış olabilir ve bunun parasını henüz alamamıştır, kimbilir… Aynışekilde, resmin sağ tarafına yerleştirilmiş kahve dolduran yaşlı kadın da, düşüncelere dalmış durumda; insanı, kahveyi taşırırsa bile farkında olmayacakmış gibi bir endişe sarıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder